İcra Takibinde Bulunan Yabancının Yatıracağı Teminat İcra Müdürlüğünce Belirlenir

İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2260
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS: 2024/7750
KARAR: 2025/1186



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklının icra mahkemesine başvurusunda (birleşen 2023/139 E. sayılı dosyada); alacaklının Estonya’da yerleşik şirket olması nedeniyle icra müdürlüğünün 24.07.2023 tarihli kararı ile “Aliağa İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/99 İş sayılı kararı gereği takibe konu alacağın %20'si oranındaki teminatın dosyamıza depo edilmesi halinde işlem yapılması için muhtıra çıkartılmasına teminat için 3 günlük süre verilmesine” karar verildiği, Estonya ile Türkiye arasında fiili mütekabiliyet olması nedeni ile yabancılık teminatının alınmaması gerektiğini, ayrıca teminat tutarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü kararının iptalinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
Alacaklının takipte haksız çıkması halinde borçlunun uğrayacağı muhtemel zararların istenebilmesinin zor veya imkansız olacağı zannedilen bazı özel durumlarda kanun koyucu tarafından teminat gösterilmesi gerekli görülmüştür.

5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. Yasada öngörülen "mahkeme" teriminin icra takipleri için "icra dairesi" olarak anlaşılması gerekir. Anılan maddede öngörülen teminat takip yapmanın ön koşulu olup mahkemece re'sen gözetilir.

5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; İcra takibinde bulunan yabancı ve gerçek tüzel kişilerden icra memuru takip giderleri ile karşı tarafın bu takip dolayısı ile uğrayabileceği zarar ve ziyanını karşılayacak şekilde teminat belirlemesi gereklidir. İcra memurunun belirlediği teminat miktarının yasada belirlenen ilkelere uymadığı veya teminattan muaf olunduğu halde teminat istendiği hususu şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülebilir.

Somut olayda, icra müdürünün 24.07.2023 tarihli kararı ile icra mahkemesince belirlenen teminat oranı talep edilmiş olup bu karar yukarıda belirtilen ilkelere uymamaktadır. İşlemin yapılması yetkisi asıl icra organına ait olduğundan icra mahkemesinin işlemi düzeltmesi yalnız yeniden araştırma yapılmasına ve yeni bir işlem yapılmasına gerek yok ise yani dosyaya göre işlem düzeltilebiliyor ise geçerlidir. Şikayet konusu kararda ise doğrudan icra mahkemesinin kararı uygulanmıştır.

Yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeye göre öncelikle icra memurluğunun teminat oranını belirlemesi, şikayet halinde icra mahkemesince değerlendirme yapılması gerekmektedir. Öte yandan MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir.
İİK'nın 17. maddesinin 1. fıkrası gereğince ''Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise; ''Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.'' hükmü yer almaktadır.

O halde; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda teminatın icra müdürlüğünce belirlenmesine karar verilmesi gerekmekte olup re'sen icra müdürlüğü kararının iptali gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :
Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 15.10.2024 tarih ve 2024/470 E. - 2024/2742 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA),
Aliağa İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01.12.2023 tarih ve 2023/126 E. - 2023/226 K. sayılı kararının re’sen (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 13.02.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj