Haciz Yolu ile Takiplerde İşçi Alacaklarının Öncelikli Olarak Ödenmesi Halleri


İcra ve İflas Hukukunda İhale İşlemleri, Sıra Cetveli ve Paraların Paylaştırılması, İhale Bedelinin Nemalandırılması, İhalenin Feshi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2274
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi


ESAS NO : 2016/2666
KARAR NO : 2020/288



Taraflar arasındaki asıl ve birleşen sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçiler ve şikayet olunan SGK vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


- K A R A R -

Asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçiler vekili, müvekkillerinin alacağının mahkeme ilamına dayalı işçilik alacağı olduğunu, İİK’nın 100. ve 206. maddesi hükümleri uyarınca, bedeli paylaşıma konu araçların ve iş makinalarının satış bedellerinin paylaşılması amacıyla düzenlenen sıra cetvellerinde müvekillerine 1. sırada pay ayrılması gerekirken, şikayet olunanlara pay verildiğini ileri sürerek sıra cetvelllerinin iptalini talep ve dava etmiştir.

Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunanlar vekilleri, şikayetlerin reddini istemişlerdir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, iş makinalara ilişkin düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin tümüyle, haczi 16.05.2013 tarihli olan şikayet olunan S. Faktoring A.Ş. ye ödendiği, şikayetçilerin haciz tarihlerinin ise 08.05.2014 tarihi olduğu, şikayetçilerin alacaklarının dayanağı olan ilamların dava tarihlerinin, anılan şikayet olunanın haciz tarihinden önce olduğu, dolayısıyla İİK’nın 100. maddesi hükmü uyarınca, şikayetçilerin, şikayet olunan S. Faktoring A.Ş.’nin haczine iştirak etmeleri gerektiği, 07 ... 52 plakalı aracın satış bedeli için sıra cetveli düzenlenmediğinden buna ilişkin şikayette hukuki yarar bulunmadığı, diğer araçlar için düzenlenen sıra cetvellerinde şikayet olunan kamu kurumlarının haciz tarihleri daha önce olduğundan, şikayetçilerin bu hacizlere iştirak hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, iş makinaları için düzenlenen 24.08.2014 tarihli sıra cetvelinin iptaline, 07 ... 52 palakalı araç için henüz sıra cetveli düzenlenmediğinden bu hususta yapılan şikayetin hukuki menfaat yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer araçlar için düzenlenen sıra cetvellerine yönelik şikayetlerin reddine karar verilmiştir.

Kararı, asıl ve birleşen dosyalarda, şikayetçiler vekili ile şikayet olunan SGK vekili temyiz etmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan SGK vekilinin tüm, şikayetçiler vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2) Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.

İşçi alacakları iflas halinde İİK'nın 206. maddesi uyarınca birinci sırada pay alır. Haciz sıra cetvelinde işçi alacağının İİK'nın 100. maddesindeki koşulları taşıması halinde ilk hacze iştiraki mümkün olup, bu durumda aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılar arasındaki sıralama İİK'nın 140. maddesinin atfı uyarınca İİK'nın 206. maddesi hükmüne göre yapılır. İİK'nın 206/A maddesinde, işçilerin, tüm alacaklarının değil, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacaklarının birinci sırada pay alacağı belirtilmiştir. Haciz sıra cetvelinde, imtiyazlı işçi alacağının belirlenmesinde, esas alınması gereken süre, İİK'nın 140/3. maddesi uyarınca, hacizden önceki bir yıllık süredir. Diğer bir anlatımla, işçilerin hacizden önceki bir yıl içerisinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil iş ilişkisine dayanan tüm alacakları, hacze iştirak halinde birinci sırada pay alır. Ayrıca, İİK'nın 206. maddesinin son fıkrası uyarınca, alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği süre, bir yıllık sürenin tespitinde hesaba katılmaz.

Somut olayda, asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi işçilerin alacakları, ilk kesin haciz sahibi şikayet olunan S. Faktoring A.Ş.'nin takip talebinden önce açılmış dava üzerine alınan ilamlara dayandığından, işçilerin, İİK'nın 100. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak hakları mevcut olup, iş makinaları için düzenlenen sıra cetvelinde garameten paylaşıma dahil edilmeleri gerektiği yönündeki mahkeme gerekçesi kısmen isabetli olmuştur. Ne var ki, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, işçilerden birleşen 2014/959 E. sayılı dosyanın şikayetçisi M. Çeliktaş'ın alacağının bir bölümünün İİK'nın 206/A maddesindeki koşulları taşıdığı, alacağının bu koşulları taşıyan kısmına birinci sırada pay verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, iş makinaları yönünde düzenlenen sıra cetvelinde bu hususun gözetilmemesi doğru olmamıştır.

Diğer yandan, mahkemece, 07 ... 36 ve 07 ... 37 plakalı araçlar için düzenlenen sıra cetvelinde, ilk haciz kamu alacağı için konulduğundan işçilerin bu hacze iştirak hakları bulunmadığı belirtilmiş ise de, takip dosyalarının incelenmesinde, sıra cetveline konu araçlar üzerinde, şikayet olunan S. Faktoring A.Ş.'nin 10.05.2013 tarihli ihtiyati haczinin 22.05.2013 tarihi itibariyle kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunan Antalya Kurumlar Vergi Dairesi'nin haczinin 01.09.2013, SGK Antalya İl Müdürlüğü'nün haczinin 01.11.2013, SGK Nenehatun Sosyal Güvenlik Merkezinin haczinin ise 24.10.2013 tarihli olduğu görülmüştür. Bu durumda ilk kesin haciz sahibi şikayet olunan Sardes Faktoring A.Ş.'nin haczine, 6183 sayılı Yasa'nın 21/1. maddesi uyarınca iştirak eden kamu alacaklıları gibi, İİK'nın 100. maddesindeki koşulları taşıyan işçi alacaklarının da iştirak hakları mevcut olup, garameten paylaşıma dahil edilmeleri gerekir. Yine bir önceki pragrafta açıklandığı üzere, işçilerden birleşen 2014/959 E. sayılı dosyanın şikayetçisi M. Çeliktaş'ın alacağının bir bölümünün İİK'nın 206/A maddesi uyarınca imtiyazlı olduğu tespit edildiğinden, bu araçlar için düzenlenen sıra cetvelinde de, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, anılan alacağa öncelikli olarak pay ayrılması gerekir.

İcra mahkemesince açıklanan bu hususlar gözetilerek, bir hüküm verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan SGK vekilinin tüm, şikayetçiler vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçiler vekilinin (1) numaralı bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçiler yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi



ESAS NO : 2016/1272
KARAR NO : 2018/5629



Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi olunan Muratpaşa Vergi Dairesi ve Kalekapı Vergi Dairesi vekilince tek dilekçe ile temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


- K A R A R -

Şikayetçi vekili, müvekkilinin Bucak İcra Müdürlüğünün 2010/1562 Esas sayılı takip dosyası ile düzenlenen sıra cetvelinde alacaklı olduğunu, müvekkilinin dosyasına payın isabet etmediğini ve sıra cetvelinde 10. sırada yer aldığını, alacağının işçi alacağı olduğunu, bu nedenle imtiyazlı alacak olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Şikayet olunan O. K. Yedek Parça Nak. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti, Muratpaşa Vergi Dairesi ve Kalekapı Vergi Dairesi vekilleri sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, diğer şikayet olunanlar davaya katılmamıştır.

Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; davacının alacağının işçi alacağı ve İİK'nin 206 maddesine göre imtiyazlı alacaklardan olduğu, kamu alacağının ilk hacze iştirak edeceklerinden 2. 3. ve 4. sıradaki yerlerinin korunacağı gerekçesiyle şikayetçinin sıra cetvelinin iptaliyle alacağının 1. sıraya alınmasına karar verilmiştir.

Kararı Şikayet olunan Muratpaşa Vergi Dairesi ve Kalekapı Vergi Dairesi vekili temyiz etmiştir.
Talep sıra cetvelindeki sıraya şikayete ilişkindir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan Muratpaşa Vergi Dairesi ve Kalekapı Vergi Dairesi vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-İİK'nın 140/2. maddesine göre haciz sıra cetvelindeki alacaklılar Kanun'un 206. maddesinde hangi sıraya alınacaklarsa o sıraya kaydedilir. Bu maddeye göre işçi alacağının rüçhanlı olabilmesi için ilk hacze İİK'nın 100. maddesi uyarınca iştirak şartının oluşması gerekir. Bu durumda işçinin haciz tarihinden geriye 1 yıl içinde (davada geçen süre hariç) oluşmuş işçi alacakları ilk hacizden önce ödenmelidir.

Mahkemece yukarıda belirlenen ilke çerçevesinde inceleme yapılarak iştirak şartlarının oluşması halinde hacizden öncesine ait 1 yıllık işçilik alacaklarının hesaplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan Muratpaşa Vergi Dairesi ve Kalekapı Vergi Dairesi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz edenler yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi


ESAS NO : 2015/8835
KARAR NO : 2018/2020



Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulün yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


- K A R A R -
Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu şirkete ait olup, dosyalarından da hacizli bulunan 6353 ton madenin satışı neticesinde elde edilen bedelin alacaklılar arasında paylaştırılması için 12.07.2013 tarihli sıra cetveli tanzim edildiğini, ancak şikayetçi haczi işçilik alacağına dayandığı ve imtiyazlı olduğu halde takibinin cetvelde 4 sırada yer aldığını ve bedelden pay verilmediğini ileri sürerek, İstanbul 27. İcra Müdürlüğü'nün 2012/23346 Esas sayılı dosyasından tanzim edilen 12.07.2013 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin alacaklı bulunduğu dosyada işçi alacağına dayanılarak takip yaptığı, İcra ve İflas Kanunu'nun 206 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının, "Birinci Sıra" başlıklı bendinin (A) alt bendine göre işçilerin, iş ilişkisine dayanan alacakları, haciz yolu ile takiplerde düzenlenecek sıra cetvellerinde, aynı yasanın 100 ve 140 ıncı maddelerinin göndermesiyle birinci sırada yer alırlar. Somut olayda davacı alacağının iş ilişkisinden doğduğu tartışmasız olduğundan, anılan yasa hükmüne göre icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinin usulsüz olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile 12.07.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.

Dava, 12.07.2013 tarihli sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.

İİK'nın 140/1. maddesi uyarınca, icra memuru satış bedeli tüm alacaklıların alacağını karşılamaya yetmez ise sıra cetveli tanzim eder, aynı maddenin 2. fıkrasında ise alacaklıların 206. madde mucibince iflas halinde hangi sıraya girmeleri gerekiyorsa o sıraya kabul olunacakları dercedilmiştir. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise, ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarihin haciz talebi tarihi olduğu hüküm altına alınmıştır.
İşçi alacakları iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK'nın 100. maddesindeki sayılan koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemez.

Somut olayda, şikayetçi alacağının İİK'nın 100. maddesinde sayılan koşulları taşımadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi


ESAS NO : 2015/8467
KARAR NO : 2016/1693


Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin ilama dayalı borçlu şirket nezdinde doğmuş işçilik alacakları için ilamlı icra takibi yapılarak takiplerin kesinleştiğini, Kartal 2. İcra Müdürlüğü'nce 11.01.2012 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde müvekkillerinin alacaklarının işçi alacağı olması sebebiyle ilk sırada yer alması gerektiğini ve ilk sıradaki davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, işçi alacaklarının iflas sıra cetvelinde imtiyazlı alacak olduğunu ve haciz sıra cetvelinde bu kuralın uygulanamayacağını, müvekkilinin alacağının gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklının borçlu şirket aleyhine giriştiği icra takibine konu alacağın gerçek olduğuna dair icra takibinden önce düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmaması, ortağı bulunduğu şirket alacağı için şahsen takip yapmasının, şirket alacağının şahsi alacağı olarak kabul edilmesinin mümkün olmamasına göre takibe konu alacağın dayanağının bulunmadığı, davacıların alacaklarının ise işçi alacakları olması ve 23.10.2010 tarihinde açılmış davalar sonunda verilen mahkeme ilamlarına dayalı olması nedenleriyle İİK'nın 100 ve 206. maddeleri uyarınca sıra cetvelinde ilk sırada yer almaları gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da hem sıraya hem alacağın esasına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m. 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK'nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde mahkemece kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığına ve miktarına yönelik itirazın incelenmesi gerekir.

Davacı, davalının alacağının hem sırasına hem de esasına itiraz etmiş olup, mahkemece öncelikle sıraya ilişkin itiraz incelenmeli, sonucuna göre esasa ilişkin itirazın incelenmesine geçilmelidir.

İİK'nın 206. maddesi, anılan Yasa'nın “İflasın hukuki neticeleri” başlıklı yedinci babında yer almaktadır. Bu madde hükmü, iflas tasfiyesi sırasında düzenlenen sıra cetvelindeki imtiyazları düzenlemekte olup, hacze iştirak hali dışında haciz yolu ile ilgili takiplerde uygulanmaz. Haciz yolu ile takiplerde bedeli paylaşıma konu malın satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını karşılamaya yetmezse, bir sıra cetveli düzenlenir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde kural, alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanmasıdır.

Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri oluşturulur. İİK'nın 140. maddesinin ikinci fıkrasında 206. maddeye atıf yapılmış ise de, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülmesi mümkündür. Diğer bir deyişle, İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazlar, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m.100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremez. İşçi alacakları iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK'nın 100. madesindeki sayılan koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemez. Somut olayda, davacıların 23.09.2010 tarihinde açılmış davalar sonucu alınan ilamlar ile işçilik alacaklarını talep ettikleri, ilk haciz sahibi davalının 04.08.2009 tarihi itibariyle takip talebinde bulunduğu nazara alındığında hacze iştirak için İİK'nın 100. maddesi şartlarının davacılar açısından oluşmadığı anlaşılmakta olup, mahkemenin aksi yöndeki gerekçesi doğru olmamıştır.

Diğer yandan davacılar, davalının alacağının muvazaalı olduğunu belirterek alacağın esasına da itiraz etmişlerdir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Senetler ve çekler ancak tarafları ve onların cüz'i ve külli halefleri yönünden delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemez.

Somut olayda, davalı, Kartal 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/8388 esas sayılı icra dosyasından 04.09.2009 tarihinde 30.000,00 TL alacak için icra takibine başlamış olup, alacağın dayanağı olarak borçlu ile dava dışı araç kiralama şirketi arasındaki 25.09.2009 tarihindeki sözleşmeyi ve muhtelif tarihli faturaları göstermiş ise de, icra takibinin dava dışı araç kiralama şirketi tarafından değil bizzat davalının kendi adına yapılması ve davalının şahsen borçludan alacağının bulunduğunu ispatlayamaması karşısında mahkemece alacağın esasına ilişkin itirazın yerinde olduğu gözetilip, bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, sıra cetveline itiraz davalarında, icra hukuk mahkemesindeki şikayet prosedüründen farklı olarak sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi zorunludur.

Açıklanan nedenler karşısında; mahkemece sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi doğru olmamış ise de, mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi yukarıda yazılı olduğu şekilde değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek ve HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca HÜKÜM fıkrasının 1. bendindeki, ''sıra cetvelinin iptaline" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine "Sıra cetvelinde davalıya ayrılan paydan bu davadaki yargılama giderleri ile birlikte davacıların alacaklarının ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Satış (ihale) İşlemleri” sayfasına dön