İş Sözleşmesinin Feshinin Geçerli Bir Sebebe Dayandırılması


Türk Ticaret Hukuku, Ticari İşletme, Tacir, Ticari Şirketler ve Ortakların Sorumlulukları, Kooperatif davası, Kıymetli Evrak/Kambiyo Senetleri, Sigorta Hukuku, Borçlar Genel Hukuku, İşçi, İşveren Hukuku
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2274
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

Fesih bildiriminin yazılı yapılması ve toplu çıkarımlarda dahi kişiye özgü ve yazılı olmasının zorunlu olduğu ve haklı fesih halleri hariç fesih bildiriminin yazılı yapılmaması feshi başlı başına geçersiz kılacağı- Somut uyuşmazlıkta, işveren tarafından işçiye doğrudan bir fesih bildirimi yapılmamış, toplu işçi çıkarılacağı ilanen belirtildiğinden fesih bildiriminin yasal ve usule uygun olmadığı-
• 9. HD. 27.09.2020 T. 34344/16731


Davacının franchising anlaşması yöntemiyle işletilen ve çalıştığı işyeri davalıya ait olup yine franchising yöntemiyle işletilen diğer işyeri ise dava dışı bir şirkete ait olduğundan ve işyerlerinin birlikte hizmet verdiğine ilişkin iddia veya veri olmadığından; her iki şirketin ortaklarının aynı olmasının tek başına organik bağın varlığı için yeterli sayılmayacağı- Farklı şirketlerin aynı işveren olarak kabul edilemeyeceğine göre şirketlerin işçileri işe iade davasında 30 işçi şartı bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekip fesih tarihi itibariyle işçi sayısı otuzun altında olduğundan şartları bulunmayan işe iade davasının reddi gerektiği-
• 9. HD. 10.06.2020 T. 1076/4530


İşçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde otuz ve daha fazla işçi çalıştırılmasının gerektiği- Adi ortaklık niteliğindeki işveren, kendisini oluşturan gerçek ve tüzel kişilerden bağımsız nitelikte olduğundan, iş güvencesi şartları arasında yer alan otuz işçi kıstasının belirlenmesi hususunda sadece adi ortaklık işverenin aynı işkolunda yer alan işyerleri dikkate alınması gerektiği-
• 22. HD. 04.02.2020 T. 8764/1548


Bozma sözleşmesinin, sözleşmenin doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem olduğu, işçinin bozma sözleşmesi yapma konusundaki icap veya kabulde bulunmasının ardından işveren feshi haline özgü iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak istemesi ve yasa gereği en çok bir ay içinde işe iade davası açmış olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği- iş güvencesi hükümlerinin bertaraf edilmesi şüphesinin ortadan kaldırılması için tarafların bozma sözleşmesi yapması konusunda makul yararının olup olmadığının da irdelenmesi gerektiği- Bozma sözleşmesi yoluyla iş sözleşmesi sona eren işçi, iş güvencesinden yoksun kaldığı gibi, kural olarak feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanamayacağı- Tarafların bozma sözleşmesinde ihbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatı hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklardan bazılarını ya da tamamını kararlaştırmalarının da mümkün olduğu-
• 9. HD. 22.01.2020 T. 8260/903


İşçi ile işveren arasında imzalanan ikale sözleşmesinin geçerli olup olmadığı uyuşmazlık hakkında-
• 9. HD. 11.12.2019 T. 3894/22092


İkale sözleşmesinin geçerli olup olmadığı-
• 9. HD. 11.12.2019 T. 3894/22092


Davacı işçinin kendisine ait sosyal medya hesabından, çalışmış olduğu firma ile aynı alanda faaliyet gösteren diğer firmanın kendi çalışanlarına yönelik yazdığı yazıyı paylaşmasının hakaret ve sataşma niteliğinde olmaması,yakınma niteliğinde olup eleştiri sınırları içinde kalması; işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar gördüğüne, çalışma düzeninin bozulduğuna ilişkin de bir delil bulunmaması halinde ne haklı nedenle derhal fesih(İş.K.m.25) ne de geçerli sebeple fesih(İş.K.m.18) imkanı vermeyeceği-
• 9. HD. 11.11.2019 T. 3100/19483


İşçinin iş arkadaşı kadın işçiye yönelik olarak işverenle dost hayatı yaşadıklarına dair dedikodular yaptığı, işçinin bu davranışı iş yerinde başka bir işçiye sataşma olup işverene haklı fesih imkanı verdiği-
• 9. HD. 01.07.2019 T. 12550/14617


Evli ve 3 çocuk sahibi olan işçinin, aynı işyerinde çalışan dava dışı evli bir işçi ile gönül ilişkisi yaşadığı, davacının bu davranışının işin normal yürüyüşünü ve işyerindeki çalışma ortamını olumsuz etkilediği ve davacının bu davranışının doğruluk ve bağlılığa aykırı olup; güven ilişkisinin zedelendiği, işverenin iş akdini feshinin özel hayata müdahale olmayıp, işverenin feshinin 4857 sayılı kanunun 25/II. maddesi kapsamında haklı nedene dayandığı-
• 9. HD. 15.04.2019 T. 10504/8673


22. HD. 26.03.2019 T. E: 2017/21400, K: 6668-
• 22. HD. 26.03.2019 T. 21400/6668


22. HD. 25.03.2019 T. E: 2017/22522, K: 6514-
• 22. HD. 25.03.2019 T. 22522/6514


22. HD. 25.03.2019 T. E: 2017/20988, K: 6513-
• 22. HD. 25.03.2019 T. 20988/6513


Belirli süreli olarak yapılan ancak; objektif şartları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmesinde, kararlaştırılan süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart hükmünün, belirlenen süre ile sınırlı olmak üzere geçerli olduğu-
• . İBK. 08.03.2019 T. 10/1


22. HD. 07.03.2019 T. E: 2018/12073, K: 5491-
• 22. HD. 07.03.2019 T. 12073/5491


22. HD. 21.02.2019 T. E: 2016/28, K: 4127-
• 22. HD. 21.02.2019 T. 28/4127


Yeniden yapılanma gibi önemli bir karar alan ve bu kararı uygulayan işverenin kurumsal bir ciddiyet ve tutarlılık içinde hareket etmesi, kanunlar ve ispat hukuku kuralları çerçevesinde sıhhati konusunda şüphe uyandırmayacak ve birbiri ile tutarlı bilgi ve belgelerle yeniden yapılanmayı ve bu yapılanma sonucunda işçinin iş gücü fazlası haline geldiğini, diğer yandan, sözleşmesi feshedilecek işçilerin seçiminde de objektif davranıldığını ispatlaması gerektiği- Mahkemece, davacının başka birimde çalıştırılıp çalıştırılamayacağı hususunun araştırılmadığı, fesihten altı ay önce ve altı ay sonra davacının çalıştırılabileceği pozisyonlara yeni işçi alınıp alınmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığının ve işverenin aldığı işletmesel kararın tutarlı uygulanıp uygulanmadığının yöntemince araştırılması gerektiği-
• 22. HD. 07.02.2019 T. 775/2756


22. HD. 05.02.2019 T. E: 2017/19770, K: 2375-
• 22. HD. 05.02.2019 T. 19770/2375


22. HD. 04.02.2019 T. E: 2017/19761, K: 2207-
• 22. HD. 04.02.2019 T. 19761/2207


Tefrik kararından sonra; hizmet tespit davasının sonucunun beklenilmesi yönünde ara karar tesis edilmiş olmasına rağmen 10. celsede bu ara kararından vazgeçmeksizin davacı vekilinin mazeretli bulunduğu celsede yokluğunda davanın reddi yönünde hüküm kurulması, hizmet tespiti dosyasında verilecek kararın bu davanın sonucunu etkileyeceğinden ve her iki dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından sözü edilen hizmet tespiti davasının kesinleşene kadar mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğinden hatalı olduğu-
• 22. HD. 23.10.2018 T. 28091/22924


22. HD. 22.10.2018 T. E: 13823, K: 22787-
• 22. HD. 22.10.2018 T. 13823/22787


Davalı alt işverenin, yardımcı işin görülmesine uygun yeterli ekipman ve tecrübeye sahip olduğu, davalı işverenden bağımsız bir yönetim organizasyonu bulunduğu, yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlamadığı dikkate alındığında asıl işverenin bir kısım işçisinin alt işverende çalışmaya devam etmesinin, tek başına aradaki ilişkinin muvazaalı olduğunu göstermeyeceği- Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sona erdirilmesi nedeniyle davalı alt işveren şirkette istihdam fazlalığının ortaya çıkması kaçınılmaz olup yargısal denetimin sadece feshin son çare olması ilkesi kapsamında yapılması gerektiği- Davalı alt işveren şirketin fesih tarihinde davacıyı çalıştırabileceği başka işyerlerinin olup olmadığı, bu işyerlerine fesih tarihinden kısa bir süre önce ve sonra davacı ile aynı vasıflarda yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı araştırılarak, davacıyı çalıştırabileceği başka işyeri ve yeni işçi alımı yok ise davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sona ermesine ilişkin bu durumun geçerli fesih sebebi oluşturacağı, var ise feshin son çare olma ilkesine uyulmadan yapılan feshin geçersizliğine karar verilmesi gerektiği-
• 22. HD. 17.10.2018 T. 11968/22378


22. HD. 17.10.2018 T. E: 11972, K: 22382-
• 22. HD. 17.10.2018 T. 11972/22382


22. HD. 10.10.2018 T. E: 11689, K: 21680-
• 22. HD. 10.10.2018 T. 11689/21680


22. HD. 09.10.2018 T. E: 12032, K: 21600-
• 22. HD. 09.10.2018 T. 12032/21600


22. HD. 09.10.2018 T. E: 11780, K: 21575-
• 22. HD. 09.10.2018 T. 11780/21575


22. HD. 03.10.2018 T. E: 10430, K: 20956-
• 22. HD. 03.10.2018 T. 10430/20956


Davacı tarafın iddiasının ispatı için tanık deliline başvurduğu, tanık listesini süresinde sunduğu, tanık delilinden vazgeçmediği, aksine son tanığının dinlenilmesine dair talepte bulunduğu, bu tanığın dinlenmesine yer olmadığına dair herhangi bir karar verilmediği de dosya kapsamından anlaşıldığından, davacının iddiasını ispat hakkı ve hukuki dinlenilme hakkını kısıtlayacak şekilde yargılama yapılarak işin esasına yönelik karar verilmesi isabetli olmadığı-
• 22. HD. 02.10.2018 T. 14996/20851


22. HD. 02.10.2018 T. E: 12802, K: 20805-
• 22. HD. 02.10.2018 T. 12802/20805


Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
• 9. HD. 05.07.2018 T. 3448/14808


9. HD. 05.07.2018 T. E: 4787, K: 14903-
• 9. HD. 05.07.2018 T. 4787/14903


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminata hükmedilmesine-
• 9. HD. 04.07.2018 T. 27497/14719


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 04.07.2018 T. 27090/14740


9. HD. 03.07.2018 T. E: 2017/9626, K: 14634-
• 9. HD. 03.07.2018 T. 9626/14634


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27980/14420


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27769/14402


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27981/14424


İş akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine ve işe iadeye talebine ilişkin davada, davalı işyerinin kullandığı ‘Spad’ sistemi ve cihazları üzerinde içerisinde bu cihazlardan anlayacak bir bilirkişinin bulunduğu bilirkişi heyeti vasıtasıyla inceleme yaptırılarak “stok yeterli” seçiminin herhangi bir yerden toplu şekilde yapılıp yapılmayacağı, bu seçimi yapmak için ziyaret edilen marketin yakınında bulunma zorunluluğunun olup olmadığı araştırılarak hüküm kurulması gerektiği-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27196/13708


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27750/14417


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27711/14341


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27712/14342


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27771/14406


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 02.07.2018 T. 27713/14343


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 25.06.2018 T. 27210/13713


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 25.06.2018 T. 27109/13733


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 25.06.2018 T. 27189/13714


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 21.06.2018 T. 27043/13481


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 07.06.2018 T. 5184/12833


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 07.06.2018 T. 5181/12832


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 05.06.2018 T. 26700/12625


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 05.06.2018 T. 28023/12628


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 05.06.2018 T. 26701/12626


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 05.06.2018 T. 28022/12627


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 04.06.2018 T. 26307/12477


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 04.06.2018 T. 26421/12482


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 04.06.2018 T. 26411/12490


Davalı işyerinde kabin memuru olarak çalışan dava dışı E.K.’nın bir uçuş esnasında tanıştığı dava dışı G.Y. ile bir dönem duygusal ilişkisinin bulunduğu, E.K.’nın daha sonra davacı ile birlikte olmaya başladığı, bu durumu kabullenemeyen G.Y.’nin E.K.’nın kendisinden ayrılmasını ve ilişkisinin sona ermesini engellemeye yönelik çaba içerisine girdiği, davacıya ve E.K.’ya değişik tarihlerde kendilerini işten attıracağı ve rezil edeceği gibi birçok tehdit ve hakaret içeren mailler gönderdiği, bu süreçte davacının da G.Y.‘ye tehdit ve hakaret içeren mesajlar gönderdiği görülmüş olup her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince davacı işçinin özel yaşamındaki bu yaşananları işyerine yansıtmadığı gerekçesiyle işe iadesine karar verilmişse de davacının G.Y.’nin eşine ve kendisine yönelik tehdit ve hakaret içeren whatsapp mesajlarını içeren yazışmalarının G.Y. tarafından bir maille davalı işveren yetkililerine bildirildiği, bu mail üzerine davalının olaylardan haberdar olduğu, tarafların birbirlerine gönderdiği mesajların çirkin içeriği, işyerinden istifa ederek ayrılan E.K’nın davalı işverenin başka bir çalışanı olduğu hususları da gözetildiğinde taraflar arasındaki olumsuzluğun işyerine de yansıdığı, yaşanan olayların davalı işveren iş ilişkisinin sürdürülmesi açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyecek hale gelmesine neden olduğu, feshin bu suretle geçerli nedenlere dayandığı-
• 9. HD. 04.06.2018 T. 26396/12470


Davacının muhasebeci olarak çalıştığı ve görev alanı itibari ile işçilerin ad ve soyadları ile TC kimlik numaralarına doğrudan ulaşmasının mümkün olduğu, bu itibarla gizli bir işlem yapmadığı gibi bu hareketi ile yaptığı işte özen göstermediği, işini savsakladığı veya işverene karşı doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan şekilde davrandığı anlamına da ulaşmanın mümkün olmamakla birlikte davacının yardımcı olmak amacı ile bilgi verdiği ... ın davalı işveren aleyhine dava açan bir kişi olması ve verilen bilginin işveren aleyhine tanıklık yapacak veya yapması istenilen kişilere ait olması sebebi ile davalı işverenin davacıya yönelik güveni bir nebze de olsa sarsılmış olduğundan davacının fesih sebebi yapılan davranışı haklı fesih sebebi ağırlığında olmasa bile iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı kabul edilip kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerektiği-
• 22. HD. 28.05.2018 T. 13673/13196


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 07.05.2018 T. 27188/13722


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
• 9. HD. 26.04.2018 T. 26377/12504


Sadakat borcunu ihlal eden işçi davranışlarının neler olabileceğinin önceden belirlenmesi ve tek tek sayılmasının mümkün olmadığı- İşçinin hangi eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak kabul edilmesi gerektiği hususunda hâkimin, iş ve çalışma hayatının gerekleri ile toplumsal ilişki ve gelenekleri göz önüne alarak somut olayın özelliklerine göre bir sonuca varması gerektiği- İş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia eden işverenin bu iddiasını ispat etmesi gerektiği- 15 yılı aşkın kıdeminin bulunan ve çalışma süresi boyunca uyarı cezası dahi almamış olan işçinin, içinde birkaç çikolata bulunan paketi alması nedeniyle kıdem tazminatı alacağından mahrum kalması hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun düşer mi?
• . HGK. 07.02.2018 T. 22-1591/185


4857 s. K. mad. 5/1 uyarınca; dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı getirilmiş olsa da, olayda bu ve benzeri sebeplere dayalı bir ayrım yapıldığı ileri sürülüp kanıtlanmadığından eşit davranmama tazminatı talebinin reddi gerektiği-
• 9. HD. 15.01.2018 T. 25313/156


Dosyada mevcut SGK kaydına göre davalı işyerinde çalışan sayısı 30 işçi altında görünmekle birlikte davalı şirketinin savunmasında, "aralarında diğer davalı şirketin de bulunduğu birçok firmaya nitelikli hizmet, eğitim ve danışmanlık sağladıklarını" beyan ettiği, dinlenilen tanıklar da aynı yönde beyanda bulunduğu görüldüğünden, mahkemece davalı şirketinin fesih tarihinde tüm Türkiye genelinde aynı iş kolunda faaliyet gösteren tüm işyerlerinde çalışan sayısının araştırılıp tespit edilerek çalışan işçi sayısının 30’dan az olup olmadığı kesin olarak belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiği-
• 9. HD. 20.12.2017 T. 446/21905


Özellikle gurup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdam şeklindeki çalışmada, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet vermekted olduğu- Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketlerin, aynı binalarda hizmet verebilmekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmekte olduğu- Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı işyerinde verilen muhasebe, güvenlik, ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmiş olmasının buna örnek olarak gösterilebileceği ve bu gibi bir ilişkide, tüm şirketlere hizmet veren işçiler ile sadece davalı şirkete hizmet veren işçilerin 30 işçi kıstasında dikkate alınması; işçi tüm şirketlere hizmet ediyor ise, o zaman tüm şirketlerdeki işçi sayısının dikkate alınması gerektiği- Sendika işyeri temsilcileri için işyerinde 30 işçi çalışma koşulunun aranmaması gerektiği- Organik bağ veya faaliyeti farklı olsa bile, birlikte istihdamda tüm işverenlere hizmet veren işçiler ile geçişleri yapılan işçiler yönünden iş kolunun aynı olmasına gerek bulunmadığı- 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesi ile ilgili hükümleri (mad. 18-21 i) emredici hükümler olduğundan, işçinin iş güvencesi kapsamında olup olmadığının re'sen araştırılması; istisnai ve sınırlayıcı hükümlerin dar yorumlanması; iş güvencesi kapsamını belirleyen 30 işçi kuralının da istisnai nitelikte olduğundan dar yorumlanması gerektiği- SGK kayıtlarına göre davacının kayden çalıştığı işyerinde fesih tarihi itibariyle 29 işçinin çalıştığı gözükmekte olup, davacı 6 şirket ismi belirterek, bu şirketlerin davalı şirket ile aynı adreste, aynı işkolunda ve aynı grup bünyesinde faaliyet gösterdiğini ve dolayısıyla aralarında organik bağ olduğunu, ayrıca bazı çalışanların SGK kaydı olan şirket dışındaki diğer grup şirketinde de çalıştırıldığını, bu nedenle 30 işçi sayısı bakımından bu işyerlerinin çalışanlarının da sayıya dahil edilmesi gerektiğini iddia ettiğinden, mahkemece "organik bağ araştırılarak, 30 işçi şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin" değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile davalı işyerinde çalışan sayısının 30 işçiden fazla olduğu kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-
• 9. HD. 18.12.2017 T. 32626/21574


Özellikle gurup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdam şeklindeki çalışmada, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet vermekte de olduğu- Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketlerin, aynı binalarda hizmet verebilmekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmekte olduğu- Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı işyerinde verilen muhasebe, güvenlik, ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmiş olmasının buna örnek olarak gösterilebileceği ve bu gibi bir ilişkide, tüm şirketlere hizmet veren işçiler ile sadece davalı şirkete hizmet veren işçilerin 30 işçi kıstasında dikkate alınması; işçi tüm şirketlere hizmet ediyor ise, o zaman tüm şirketlerdeki işçi sayısının dikkate alınması gerektiği- Sendika işyeri temsilcileri için işyerinde 30 işçi çalışma koşulunun aranmaması gerektiği- Mahkemece 7. HD. bozma ilamına uyulmak sureti ile yapılan yargılama sonunda davacı işçinin çalıştığı ... sicil numaralı davalı şirketin fesih tarihindeki çalıştırdığı işçi sayısının 9 olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, SGK kayıtlarına göre davalı şirket ile ortaklarının aynı olduğu 14 ayrı sicil numaralı iş yerlerinin davalı şirket ile aralarında hukuki ve organik bağ olup olmadığı, 30 işçi şartının sağlanıp sağlanmadığı açısından yeniden araştırma yapılması için hükmün bozulması gerektiği-
• 9. HD. 18.12.2017 T. 26967/21547


SGK kayıtlarına göre davalı alt işveren işyerinde çalışan sayısı aynı işkolunda iki ayrı işyerinde 22 işçi değil, 29 işçi olup 30 işçi altında görünmekte olup davacı kayıt dışı çalıştırılan işçi olduğunu belirttiği gibi işverenin iş güvencesi kapsamına girmemesi için otuz işçiden az işçi gösterdiğini iddia ettiğinden öncelikle işyerinde düzenli olarak çalıştırılan işçilerin sayısı esas alınması gerekip, davacının iddiaları doğrultusunda kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, işyerinin normal işleyebilmesi için en az 30 işçinin çalışmasının gerektirip gerektirmediği ve bu niteliğin iş sözleşmesinin feshi sırasında da var olup olmadığı araştırılmalı ve buna göre iş güvencesi kapsamı belirlenmesi gerektiği-
• 9. HD. 22.11.2017 T. 28027/18860


Davacının, ihale ile alt işverene verilen temizlik işinde değil de, büro elemanı olarak çalıştırıldığı, dolayısı ile davacı yönünden asıl-alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulunmadığı, davacının baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği ve davacının iş sözleşmesi sağlık sebebi ile önel verilerek feshedilmiş olduğu, fesih 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesine göre yapıldığından, aynı kanunun 19/2. maddesi uyarınca savunmasının fesihten önce de alınması gerektiği- Gerek davacının savunmasının alınmadığı, gerekse sağlık raporunun çalıştırıldığı iş dikkate alındığında geçerli bir neden oluşturmadığı hususları birlikte dikkate alındığında, feshin geçersizliği ile davacının asıl işveren davalı SGK Başkanlığı nezdinde işe iadesi ile işe iadenin mali sonuçlarından her iki davalının birlikte sorumluluğuna hükmedilmesi gerektiği-
• 9. HD. 14.11.2017 T. 391/18147


Asıl-alt işveren ilişkisinde ilişkinin muvazaalı veya yasadaki unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesinde; "biri asıl diğer hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip iki ayrı işverenin bulunup bulunmadığının, alt işveren işçilerinin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadıklarının,alt işverene verilen işin, işyerinde asıl işveren tarafından yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin, yardımcı işlerinden olup olmadığının, alt işverene verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığının, alt işverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kişi olup olmadığının, alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olup olmadığının, istihdam edeceği işçilerin niteliklerinin yapılacak işe uygun olup olmadığının, alt işverene verilen işte, asıl işveren adına koordinasyon ve denetimle görevlendirilenlerden başka asıl işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığının, yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığının, yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığının araştırılması ve irdelenmesi gerektiği- Kural olarak hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemeyeceği- Asıl-alt işveren uygulamasının ister asıl iş ister yardımcı iş olsun, alt işverene verilmesinde, unsurları veya muvazaa yönünde denetiminin yapılmasında "işverenler arasındaki sözleşmenin getirilerek işyerinde teknik ve hukukçu bilirkişi marifeti ile keşif yapılması ve rapor alınarak sonuca gidilmesi gerektiği- İş Kanunu’nun 3. maddesindeki iş müfettişi tarafından yapılan muvazaa tespitinin alt işveren yönetmeliğinde belirtilen kriterlere uygun olarak işyerinde yapılan denetim sonucu ortaya çıktığı- Davacının davalı güvenlik Şirketinin işçisi olarak yapılan ihale kapsamında davalı ...' ya ait iş yerinde özel güvenlik şefi olarak çalıştığı, ..' nun diğer şirketten ihale ile aldığı hizmetin güvenlik hizmetinin yardımcı iş niteliğinde olduğu,..' nun güvenlik hizmetlerine yönelik olarak talimat vermesinin, denetim yapmasının işin yürütümü ve iş yerinin güvenliği açısından normal olduğu, yardımcı işin alt işverene gördürüldüğü davalılar arasında muvazaa olmadığı, aralarındaki hukuki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olup, mahkemece davacının işe iadesine karar verilmesi yerinde ise de, muvazaaya ilişkin kararın yerinde olmadığı-
• 9. HD. 27.09.2017 T. 21250/14318


22. HD. 25.09.2017 T. E: 38509, K: 19230-
• 22. HD. 25.09.2017 T. 38509/19230


İşverenin yönetim hakkı kapsamında amaç ve içeriğini belirlemekte serbest olduğu kararlar alabileceği- Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sona erdirilmesine yönelik işveren kararının işletmesel karar niteliğinde olup yerindelik denetimine tabi olmayacağı-
• 22. HD. 11.09.2017 T. 37636/17179


Olay tarihinde iş bitimine on beş dakika kala işyerinden çıkarak kartını okutması için başka bir işçiye veren davacı işçinin bu eyleminin işyeri kurallarına aykırı olduğu ancak işyerinde ne tür olumsuzluklara yol açtığı ispatlanamayan ve işçinin bu davranışını ilerde tekrarlayacağına dair bir tespit bulunmayan bu eylemi nedeniyle işten çıkartılmasının gerek TİS hükümleri gerekse çalışma güvenliği açısından ağır bir netice olduğu, ölçülülük ilkesine de aykırı olduğunun gözetilmesi gerektiği-
• 9. HD. 19.06.2017 T. 15221/10917


Telefon ve internet ortamında internet vasıtası ile iletişimi gerçekleştiren bir sistem olan Whatsapp sisteminde, kişinin, diğer kişiler ile iletişime geçtiği gibi gruplar kurarak grup içerisinde iletişim gerçekleştirilse de, bu sistem, kendi içinde korunan ve 3. kişilere kapalı bir konumda olduğundan, işçilerin iş akışını bozmadığı ve çalışmaların etkilemediği sürece bir grup kurmaları ve burada iletişim içinde olmalarının yasak olmadığı; işçilerin bu kapsamda burada iletişimlerinin kişisel veri olarak da korunmasının esas olduğu- Gizli kalması esas olan Whatsapp grubundaki konuşmalara genel olarak bakıldığında çalışma koşullarının olumsuzluğu, işveren ve yöneticilerin eşit davranmama, mobbing niteliğindeki tutumlarının dile getirildiği, işverenin gizli kalması gereken verileri yasak bir şekilde elde ettiği ve kendisine veren ve aynı konuşmalarda bulunan işçiye davranışı nedeni ile ihtar cezası vermek sureti ile de bilgi veren işçisini koruduğu görüldüğünden, işçilerin işyerinde mailleri, işverene bildirimleri işçilik hakları ile ilgili demokratik talep niteliğinde olup, bu tür barışçıl davranışların fesih nedeni yapılmasının hatalı olduğu- İspat yükü kendisinde olan davalı işveren haklı ve geçerli feshi kanıtlayamadığından, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesi gerektiği-
• 9. HD. 01.06.2017 T. 14203/9524


Feshin işletme, iş yeri ve işin gereklerinden kaynaklanan nedenlerle yapıldığı ileri sürüldüğünde bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, iş görme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığının (ölçülülük denetimi-feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulması gerektiği-
• 22. HD. 19.04.2017 T. 32460/9056


İşçinin düşük performans göstermesinin İş Kanunu mad. 17 ve 18 anlamında "geçerli" fesih sebebi olup, işçiye ihbar ve kıdem tazminatı ödeneceği- İşçinin düşük performans göstermesinin, İş Kanunu mad. 25 anlamında kıdem ve ihbar tazminatı hakkını ortadan kaldıran "haklı" fesih sebebi olmadığı, ancak "geçerli" fesihten dolayı işçinin işe iade davası açamayacağı-
• . HGK. 05.04.2017 T. 9-1598/643


Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
• 9. HD. 28.03.2017 T. 8342/5311


Davacının işe başlatılması için işverene başvurmasına rağmen başka bir yerde çalıştığı için işe başlamadığı anlaşıldığından, davacı işçinin işe başlatılma başvurusunun samimi olmadığı, işe başlama niyeti olmadığı halde sırf işe iade kararının mali sonuçlarından yararlanmak, tazminat almak için talepte bulunduğu, işverence talebi kabul edilerek davet edilmesine rağmen işe başlamadığı ve bu durumda boşta geçen süre ücretine hak kazanmasının mümkün olmadığının kabulü gerektiği- "4857 s. İş Kanununun 21. maddesinde boşta geçen süre ücretine hak kazanılması bakımından işe başlama şartının öngörülmediği, işçinin müracaatının yeterli olduğu, aradan uzunca bir süre geçtiği, bu kadar uzun süre çalışmamasının işçiden beklenemeyeceği, bunun adil olmayacağı" şeklindeki görüşün Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca kabul edilmediği-
• . HGK. 22.03.2017 T. 22-1035/534


Feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükünün işverene ait olduğu- İşverenin ispat yükünü yerine getirirken feshin biçimsel koşullarına uyduğunu içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli veya haklı nedene dayandığını kanıtlaması gerektiği- Davalı şirketin fesih tarihinde davacıyı çalıştırabileceği başka işyerlerinin olup olmadığının, bu işyerlerine fesih tarihinden kısa bir süre önce ve sonra davacı ile aynı vasıflarda yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği, davacıyı çalıştırabileceği başka işyeri ve yeni işçi alımı yok ise davalılar arasındaki özel güvenlik alımı işine dair sözleşmenin sona ermesine ilişkin bu durumun geçerli fesih sebebi oluşturacağı-
• 22. HD. 02.03.2017 T. 137/4350


Ücretin içinde fazla mesai ücreti kabul edildiğinde davacının yılda 270, ayda 22 ve haftalık ise 5,2 saat fazla çalışması dışında kalan fazla çalışmasının hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği-
• 9. HD. 23.02.2017 T. 739/2509


Davacının emeklilik nedeniyle olan kıdeminin sfırlanmasının doğru olmadığı, davacının kıdemi 6 aydan fazla olup işin esasına girilerek davanın görülmesi gerektiği- Dava dışı A.Ş ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, dosyaya sunulan davacı delilleri değerlendirilip gerekirse tanık dinlenerek A.Ş ile davalı arasındaki iş ilişkisinin muvaazaya dayalı olup olmadığının tespiti ile buna göre işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesi gerekirken işçi sayısının 30 dan az olduğundan davanın reddinin hatalı olduğu-
• 9. HD. 21.02.2017 T. 5422/2300


İş sözleşmesinin geçerli nedenle fesh edilip edilmediği hususundaki uyuşmazlıkta, işverence davacının ara dinlenme sürelerinin aşıldığını gösteren üretim alanına giriş çıkış kayıtlarında savunulduğu gibi süre aşımı görünmekte ise de davacı taraf beyanlarında kayıtların işverence değiştirilmeye müsait olduğunu, işyerinde üretim dışında ancak yine işle ilgili geçen sürelerin kayıtlarda görünmediğini, ayrıca feshin ölçülü de olmadığını iddia ettiğinden, davacının iddialarının araştırılması için ilgili dönemde işyerindeki diğer işçilerin söz konusu giriş çıkış kayıtlarının getirilip diğer işçilerde de benzer süre aşımlarının olup olmadığı belirlenip, işverenin eşit davranıp davranmadığı, yine kayıtlara müdahale durumu olup olmadığı ortaya konduktan sonra çıkan sonuca göre feshin geçerliliğinin belirlenmesi gerektiği-
• 9. HD. 06.02.2017 T. 21309/1027


22. HD. 26.01.2017 T. E: 842, K: 1025-
• 22. HD. 26.01.2017 T. 842/1025


22. HD. 23.01.2017 T. E: 719, K: 729-
• 22. HD. 23.01.2017 T. 719/729


İş sözleşmesinin başlığında ve içeriğinde belirli süreli olduğunun yazılmış olmasının sözleşmeyi belirli süreli hale getirmeyeceği, yapılması kararlaştırılan işin niteliğinin önemli olduğu, sözleşme ile işçinin yapması kararlaştırılan iş süreklilik arz ediyor ise, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulü gerekeceği- Taraflar arasındaki iş ilişkisi objektif koşullara bağlı bulunmadığından sözleşmenin başlangıçtan itibaren belirsiz süreli sayılması gerektiği ve belirsiz süreli iş sözleşmesinde ise bakiye süre ücretinin gerçekleşmeyeceği-
• . HGK. 18.01.2017 T. 9-2514/13


İş akdinin haklı veya geçerli bir nedenle feshedildiği davalı işverence ispat edilemediğinden ve davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin hukuka uygun olduğu ve muvazaa bulunmadığı anlaşıldığından davacının şirkete işe iadesine ilişkin karar yerinde olduğu- Davacı tarafça dosyaya sunulan yerel basında yer alan Belediye Başkanının fesihler üzerine basına verdiği demeçlerden, feshin davalı işverenin desteklediği sendikaya üye olunmaması, istenilmeyen sendikaya üyeliği nedeniyle yapıldığı ve feshin sendikal nedene dayandığı anlaşılmakla sendikal tazminat talebinin kabulü gerektiği-
• 7. HD. 28.12.2016 T. 35232/21904


Mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerektiği- İş güvencesi niteliğindeki bu tazminatın işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği ve maddede belirtilen alt ve üst sınırların aşılamayacağı-
• 7. HD. 21.12.2016 T. 31743/21732


İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayandığının belirlenmesi halinde mahkemece davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi gerektiği- Taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına yönelik olarak yapılacak inceleme sonucunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayanması halinde işçi gerçek işverenin işyerine iade edilmesi, işe iadenin parasal sonuçlarından muvazaalı işlemin tarafı olan diğer kişi veya kurumun gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği-
• 7. HD. 06.12.2016 T. 23705/20536


• 7. HD. 15.11.2016 T. 24919/19434


• 7. HD. 07.12.2015 T. 30533/24375


Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
• 22. HD. 24.11.2016 T. 26089/25973


İşverenin yaptığı feshin geçersizliğine ve işçinin iş iadesine karar verilmesine rağmen işçiyi işe başlatmayan işverenin, en az 4 aylık en çok 8 aylık ücret tutarındaki tazminatı, işçiye ödemesi gerektiği-
• 9. HD. 17.11.2016 T. 36382/20288


Davalılar arasında ki hizmet alım sözleşmesinden yardımcı işin alt işvene verildiği ve davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu sabit olduğundan davacı alt işverenin işçisi olduğundan, işe iadeye bu işveren yönünden karar verilmesi gerektiği; feshin geçersizliğine bağlı işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden ise davalıların birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerektiği-
• 9. HD. 24.10.2016 T. 33557/18426


Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğünün alt işverende olduğu- Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemeyeceği- Asıl işverenin, işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden alt işverenle birlikte sorumlu olduğu- İşe iade davasında kurulacak hükmün tespit hükmü niteliğinde oluğu- İşe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerektiği- İşe iade davasında asıl talep feshin geçersizliğinin tespiti olup, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti feri nitelikte olduğundan talepten daha azına karar verilmesi (davanın kısmen kabulü) nedeniyle, karşı taraf yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesi, yargılama giderleri paylaştırılmaması gerektiği-
• 7. HD. 20.10.2016 T. 4856/16983


Davacının iş sözleşmesinin maden kazası sonucu yaşanan süreç ve bu durumun şirkete çok büyük ekonomik yük getirmesi gerekçesiyle feshedildiği ve davalının dayandığı sebebin geçerli sebep olduğu, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin 55.maddesinde liyakat,kıdem sicil,başarı ve benzeri nedenler dikkate alınarak son giren ilk çıkar kuralı göz önünde bulundurularak toplu iş çıkarımının gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığı bahse konu maddenin ilk cümlesinin işten çıkarmada kriter bakımından gerek nicelik gerekse nitelik olarak işverene takdir yetkisi verdiği, davacı tarafından, işverenin toplu iş sözleşmesinin 55.maddesine aykırı olarak işçi çıkarımında bulunduğu, bu konuda sahip olduğu takdir yetkisini kötüye kullandığında iddia ve ispat edilemediği, öte yandan toplu işi çıkarma yönteminin geçerli sebeple veya feshin geçerliliği ile ilgili bir durum olmadığı, bu yönteme aykırı davranılmasının da feshi geçersiz kılmayacağı anlaşılmakla, somut olayda davalının yaptığı feshin geçerli sebeple yapıldığının kabul edilmesi gerektiği-
• 22. HD. 06.10.2016 T. 25910/22728


İşe iade davasında, işverence alınan ve uygulanan işletmesel kararın tutarlı uygulanıp uygulanmadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı(ölçülülük denetimi feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulmalı, fesihten önceki ve sonraki 6 aylık dönemde yeni işçi alınıp alınmadığı, davacının çalıştığı süre ve eğitim durumu dikkate alınarak, fesihten sonra alınan işçilerin vasıflarının neler olduğu, davacı ile aynı vasıfta olup olmadıkları, davacının çalışabileceği pozisyonların fesih tarihi ve öncesinde boş olup olmadığı, bu kapsamda davacının değerlendirilebileceği başka bir bölüm veya iş olup olmadığı hususlarının araştırılıp karar verilmesi gerektiği-
• 7. HD. 19.09.2016 T. 9728/14361


Fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ikramiye, giyim, temizlik malzemeleri, iaşe, ulaşım, öğrenim yardımı ve sosyal haklar başlığı altında düzenlenen sosyal harcama tutarı, ramazan yardımı, evlenme yardımı, doğum ve ölüm yardımı, doğal afet, askerlik yardımı alacaklarının hakediş tarihlerinden itibaren sendikal tazminat faizi ile birlikte ödetilmesine-
• 9. HD. 29.06.2016 T. 305/15490


Yaklaşık ikibinaltıyüz işçinin iş sözleşmelerinin feshedildiği ve üçyüzyetmiş işçinin ise davalı şirkete ait ocağa nakledildiği anlaşılmış olup, mahkemece Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna Genel Müdürlüğüne 55. maddesine de aykırı davranıldığı gerekçesi belirtilmiş ise de, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna Genel Müdürlüğüne 55. maddesinde “davalının fesihte kendisini kesin olarak bağladığı bir sosyal seçim kriteri” bulunmadığından söz konusu maddeye bakıldığında liyakat, kıdem ve sicil gibi hususların dikkate alınacağı belirtilerken yine fesihte son giren ilk çıkar kuralının da göz önünde bulundurulacağı belirtilmiş olduğundan Toplu iş sözleşmesinin 55. maddesine bakıldığında ilk cümlenin işten çıkarmada kriter olarak gerek nicelik olarak gerekse nitelik olarak işverene takdir yetkisi verdiği görülmekte olup, buna göre örneğin liyakatlı bir işçi kıdemi daha düşük olsa ve en son girse bile bu hükme göre toplu işçi çıkarımında işten çıkarılmayabileceğinden davacı tarafından işverenin toplu iş sözleşmesinin 55. maddesine aykırı olarak işçi çıkarımında bulunduğu, bu konuda sahip olduğu takdir yetkisini kötüye kullandığı da iddia ve ispat edilemediğinden davalının yaptığı feshin geçerli nedenle yapıldığı-
• 22. HD. 27.06.2016 T. 13883/19433


Davacının mesai saatleri içerisinde çekilen ve paylaşılacağının bilindiği fotoğraflarının binlerce kişi tarafından izlenebilecek bir sosyal paylaşım sitesinde yayınlanmasının, işyerindeki çalışma disiplinini ve iş akışını etkileyecek nitelikte olduğu ve artık davalı işverenden davacı ile çalışması beklenemeyeceğinden somut olayda haklı bir fesih nedeni bulunmasa bile fesih için geçerli bir nedenin bulunduğunun kabulü gerektiği-
• 7. HD. 26.06.2016 T. 46017/11591


Elektrik teknisyeni olan davacının iş sözleşmesi, davalı işveren tarafından sondaj faaliyetlerinin askıya alınarak durdurulması sebebiyle ihtiyaç ve istihdam fazlalığının ortaya çıktığı ve şirket bünyelerinde çalıştırılabilecek başka bir pozisyon bulunmadığı gerekçesiyle feshedilmiş olup, mahkemece sondaj faaliyetlerinin askıya alınması sebebiyle personel azaltılmasına gidilmesinden dolayı davacının sözleşmesinin feshi açısından, sosyal seçim kriterine uyulmadığı gerekçesiyle kabul kararı verilmişse de, hukukumuzda "sosyal seçim" kriteri diye bir kriterin olmadığı göz önüne alındığında, davalı işverenin aldığı işletmesel kararın kapsamının, davacı yönünden tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, feshin kaçınılmazlığına bağlı olarak başvurduğu hususların tespiti bakımından bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
• 22. HD. 22.06.2016 T. 16958/18809


İşverenin eşit davranma borcuna aykırı davrandığı durumlarda yaptırım olarak işçinin dört aya kadar ücreti tutarında bir ücretten başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep imkanı bulunmadığı-
• 7. HD. 15.06.2016 T. 1644/13326


Fesih bildirim tarihinden önce iş sözleşmesi feshedilen, bu nedenle feshin geçersizliği davası açıp, lehine feshin geçersizliğine karar verilen işçinin işverene işe başlatılması için başvurusu halinde, feshin geçersizliğine ilişkin dava sonuçlanmamış ise, bekletici mesele yapılması gerektiği- İş güvencesi hükümlerinden kaçmak amacıyla, işçilerin bir kısmının muvazaalı olarak taşeron işçisi olarak gösterilmesi halinde, bu işçilerin de işçi sayısına dahil edilmesi gerektiği- Grup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdam şeklindeki çalışmada, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet verdiği ve bu gibi ilişkilerde, tüm şirketlere hizmet veren işçiler ile sadece davalı şirkete hizmet veren işçilerin 30 işçi kıstasında dikkate alınması gerektiği- Tüzel kişilik hakkının kötüye kullanılması, kanuna karşı hile, işçiye zarar verme(haklarının alınmasını engelleme-iş güvencesi hükümlerinden yararlandırmama), tarafta muvazaa (hizmeti kendisine verdiği halde başka bir kişiyi kayıtta işveren olarak gösterme) ve namı müstear yaklaşımı nedeni ile dolaylı temsilin söz konusu olacağı- Dolaylı temsilin söz konusu olduğu hallerde tüzel kişilik perdesinin aralanması sureti ile gerçek işveren veya organik bağ içinde olan tüm işverenlerin sorumlu tutulacağı- . Organik bağın şirketlerin adresleri, faaliyet alanları, ortakları ve temsilcilerinin aynı olmasından, aralarındaki hukuki ilişkilerin tespitinden anlaşılacağı-
• 9. HD. 11.05.2016 T. 8355/11909


Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine ilişkin davada,diğer davalı Tübitak'ın davalı şirketi kurarak işçinin, işçilik haklarına zarar verme kastıyla tüzel kişilik hakkını kötüye kullandığı yönünde somut bir delil bulunmayıp davalı M. Teknokent Aş'de davacının iş akdinin feshinden önceki tarihlerde 30dan fazla işçi çalıştığı ancak davacının fesih bildirim tarihinde ise işçi sayısının 30un altına düştüğü sabit olup salt organik bağ olması 30 işçi sayısının tespiti için yeterli bir kriter olmadığından davanın reddi gerektiği-
• 9. HD. 11.05.2016 T. 8355/11909


Davalı işyerinin işten ayrılış bildirgesi içeriği ve davalı işveren hakkında Dairemizce internet ortamında “....” arama motoru üzerinden yapılan araştırma sonucuna göre; davalı işyerinin açlıkla mücadele vs. sosyal amaçlarla .... yılında ....’da kurulan kar amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütü (dernek) olduğu anlaşılmakla, davalı işyerinin, Afrika, Latin Amerika ve Asya kıtasında 70 ayrı ülkede yardım projeleri yürüten büyük bir dernek olduğu, o halde davalı derneğin kuvvetle muhtemel Türkiye dışında başka ülkelerde de temsilcilikleri bulunduğu, kaldı ki, Türkiye’deki temsilciliğinde dahi fesih tarihinde 20 işçi çalıştığına göre Almanya merkez dahil davalı işyerinde fesih tarihinde 30 işçiden daha fazla işçinin çalıştığı aşikar olduğu, benzer olaylarda Dairemiz ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararlar (Örneğin 7. HD’nin 2015/26607 E ve 2015/23323 K sayılı kararı) gözetildiğinde, mahkemece, davalı işyeri bakımından fesih tarihinde 30 işçi şartının oluştuğunun kabulü ile işin esasına girilip çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile 30 işçinin belirlenmesinde salt Türkiye’de çalışan işçi sayısının nazara alınmasının gerektiği gerekçesiyle davanın reddinin isabetli olmayıp, mahkemece, işin esasına girilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
• 7. HD. 28.04.2016 T. 109/9687


Feshe konu hırsızlık olayında davacının ihmale dayalı sözleşmeye aykırı bir davranışının olduğu ve davalı işyerine tamir amaçlı bırakılan aracın çalınmasının davalı işverenin saygınlığını ve itibarını zedeleyeceği gibi maddi sorumluluğunu da doğuracağı ve beraberinde işyerinde olumsuzluklara yol açacağı açık olduğundan davacının iş akdi feshinin geçerli nedene dayandığı-
• 7. HD. 28.04.2016 T. 210/9689


İş güvencesinin kapsam dahilinde olduğunu tespitinde, otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınacağı, somut olayda, davalı ... … işyerlerinde yurt düzeyinde çalışan işçi sayısı 7 olup, 4857 sayılı İş Yasasının 18.maddesinde öngörülen 30 işçi koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddi gerektiği-
• 7. HD. 28.04.2016 T. 11463/9644


Fesih tarihindeki dönem bordrosuna göre tek çalışan bulunduğu, ancak davalı şirketin anonim şirket olduğu, bu nedenle tek çalışanın bulunduğu yönündeki kabulün hayatın olağan akışına aykırı olup şube müdürü olarak vasıflandırılan davacının alt kadrosunda herhangi bir çalışanın olmamasının da hayatın olağan akışına aykırı olup, davacı vekili tarafından sunulan davalı işverene ait dönem bordrolarında davalı şirketin çalışan sayısının 30'un çok üstünde olduğu esasları çerçevesinde değerlendirilip davalı şirketin çalışan sayısı belirlenip işverence gerçekleştirilen feshin geçerli olup olmadığının belirleneceği-
• 9. HD. 27.04.2016 T. 29686/10614


Davalı iş yerinde fesih tarihi itibariyle 14 çalışan olduğunun belirtilmiş olup karar gerekçesinde davalı iş yerinde 30’dan fazla işçi çalıştığı belirtildiğinden ve bu tespite ilişkin dosya kapsamında başkaca belge bulunamadığından bu konuda yeniden araştırma yapılarak fesih tarihinde davalı iş yerinde çalışan işçi sayısının tespit edilmesi gerektiği-
• 9. HD. 25.04.2016 T. 30301/10277


Davalı işveren, fabrikaya nakil için davacı işçiye doğrudan bir görev teklifinde bulunmadığından davalı işverence yapılan fesih işleminin geçerli nedene dayanmadığı ve davacının işe iadesinin gerektiği-
• 7. HD. 25.04.2016 T. 1917/9129


Davacının işyerindeki çalışma disiplinine ve düzenine aykırı olarak hareket ettiği, eylemleri haklı fesih nedeni kabul edilebilecek düzeyde olmasa da davacının kıdemi ve yaptığı iş dikkate alındığında davranışlarının taraflar arasında güven ilişkisini zedelediği ve İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenmez bir hal aldığı anlaşıldığından, işveren tarafından yapılan feshin, haklı nedene dayanmamakla birlikte geçerli nedene dayandığının kabul edilmesi gerektiği-
• 7. HD. 25.04.2016 T. 1652/9114


İddia, savunma, taraf tanıklarının beyanları, ilgili mesaj ve davacıya tebliğ edilmediği anlaşılan Yönetmelik metinleri hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının gerçekten ticaretle uğraştığı yönünde yapılan bir tespit de bulunmadığından feshin haklı nedenle yapılmadığı, aynı zamanda ticari içerikli sosyal medya paylaşımı güven ilişkisini sarstığından artık davalı işverenin davacı işçi ile çalışması beklenemeyeceğinden feshin geçerli nedene dayandığı-
• 7. HD. 21.04.2016 T. 46135/8905


Davacı sayaç yandığı için bina girişinde 3,6lık antigron ile evin ihtiyacı olan elektrik bağlantısını yapmış olduğunu kabul ettiği, davacı geçici elektrik bağlantısını sayacın hemen değiştirilemeyeceğini öğrendikten sonra yaptığı, davacı tanıkları .... ve ....'ın beyanlarından da davacının sayacın yanması üzerine kuruma dilekçe verdiği ancak iş yoğunluğu nedeniyle sayacın hemen değiştirilemediği, 3-4 gün geçtikten sonra ancak sayaç değişikliğinin yapılabildiği anlaşıldığı, davacının değiştirilmesini talep ettiği sayacın evine ait olduğu ve bir evin 3-4 gün boyunca elektriksiz kalmasının düşünülemeyeceği dikkate alındığında geçici olarak yapılan bu elektrik bağlantısının mücbir bir nedene dayandığı sonucuna varıldığı, kaldı ki sayacın değiştirilmesi için dilekçe veren davacının kurumdan yetkililerin geleceğini bilmesine rağmen kaçak elektrik kullanmaya devam etmesi hayatın olağan akışına da ters olduğu, bu tür uygulamalar sonrasında ek tahakkuk ile kullanılan elektrik bedelinin davalı kurum tarafından tahsil edilebilmesinin mümkün olduğu, davacının sayacının yanmasından önce kaçak elektrik kullandığına dair bir bulguya da rastlanılmadığı gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmadığından, sonuç olarak iş akdinin feshedilmesinin haklı yada geçerli bir nedene dayanmadığından davacının işe iadesine karar verilmesi gerekeceği-
• 7. HD. 21.04.2016 T. 46010/8961


6 aylık kıdem süresi yönünden dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle esasa girilmeksizin davanın reddine karar verildiği görülmekte olup davacının davalı işyerindeki toplam çalışma süresinin üç dönemden 6 ayı geçtiği anlaşılmakla davanın usulden reddinin hatalı olduğu- İşin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerini toplamanın, tanıklarını dinlemenin, gerekirse mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapıp rapor alındıktan sonra bir karar vermenin gerektiği-
• 7. HD. 21.04.2016 T. 153/8918


Davacının sunduğu delillerin toplanıp, tanıkların dinlenip, feshin haklı yada geçerli bir nedene dayalı olduğunun ispatının işveren üzerinde olduğu da gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
• 7. HD. 21.04.2016 T. 46026/8962


• 7. HD. 21.04.2016 T. 45858/8963


Davalı işyerinde örtülü devir nedeniyle 6 aydan fazla kıdemi bulunduğu anlaşılan davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olduğundan feshin geçerliliği noktasında yapılan değerlendirmede, yazılı bir fesih bildirimi yapılmadığı ancak davacının çıkışının kod 4 ile ( belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden belirtilmeden fesih ) yapıldığı ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı dikkate alındığında işverenin iş akdini geçerli nedene dayalı olarak sonlandırmak istediği, ancak bu tür fesihlerde fesih sebebinin açık, kesin ve yazılı olarak bildirilmesi biçimsel ön koşul olmasına karşın bu kurala uymadığı anlaşıldığından feshin geçerli olmadığı ve davacının işe iadesine karar verilmesi gerektiği-
• 7. HD. 21.04.2016 T. 45933/8950


Davalı işverenin fesih gerekçesini ispatlamakla yükümlü olduğu, fakat fesih gerekçesini ispatlayamadığı kanaati ile davacının işe iadesine karar verilmiş ise de SGK kayıtlarına göre iş akdinin feshi tarihi itibariyle davalı işyerinde 21 kişinin çalışmakta olduğu anlaşıldığından, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı, bu durumda davacının işe iade davası açamayacağı ve davanın reddi gerektiği-
• 7. HD. 21.04.2016 T. 12828/8948


Davacının banka müşterisinden değeri yüksek hediye kabul etmesi nedeniyle iş sözleşmesinin feshine kendi davranışları ile neden olup, taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiği ve iş ilişkisinin olumsuz etkilenip, davalı işverence davacının iş akdi geçerli nedenle feshedildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
• 7. HD. 20.04.2016 T. 42298/8803


İstihdamı engelleyen durum araştırılıp, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı, davacının çalışabileceği pozisyonların fesih tarihi ve öncesinde boş olup olmadığı hususlarının araştırılıp davacının değerlendirilebileceği başka bir bölüm veya iş olup olmadığı değerlendirilerek feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığına karar verilmesi gerektiği-
• 7. HD. 20.04.2016 T. 43246/8806


Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılmasının gerekeceği- İyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, akdin hükümsüzlüğünün davacıya karşı ileri sürülmesinin MK.'nun 2.maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince muvazaalı işlemi yapan davalının de işe iadenin mali sonuçlarından diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekeceği-
• 7. HD. 18.04.2016 T. 40908/8419


Davacının olayın tarafı ve tanığı olan kişinin yazılı beyanları ile ahlaka aykırı eylemi sabit olup eylemin işyerinde olumsuzluklara yol açacağı ve davalıdan iş ilişkisinin sürdürülmesinin beklenemeyeceği açık olduğundan geçerli fesih nedeniyle feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadeye ilişkin talebin yerinde olmadığı-
• 7. HD. 14.04.2016 T. 45345/8373


davalı işverenin farklı tarihlerde birbirinden çok farklı fesih nedenlerine dayalı olarak fesih yoluna gittiğinden, her bir davacı işçi bakımından ayrı ayrı fesih nedeni ile bağlı kalınarak öncelikle iddiaya konu fesih yönünden deliller incelenip, varsa eylemin barışçıl ve demokratik olup olmadığı, davacı işçi eyleme katılmışsa eylemin ölçülü biçimde kullanılıp kullanılmadığı değerlendirilip sonuca gidileceği-
• 9. HD. 14.04.2016 T. 11295/9356


İşverenin aldığı işletmesel karar sonucu davacının istihdam fazlası olduğu, bu kararı tutarlı şekilde uyguladığı, feshin kaçınılmazlığı ve feshe son çare olarak başvurulduğu, işverenin işçi çıkarmada kendi belirlediği kriterlere uygun davranıp davranmadığı hususlarında yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu-
• 7. HD. 14.04.2016 T. 45017/8366


Fesihten 3 ay önce ve 3 ay sonrasında sendikalı işçilerden kaçının iş sözleşmesinin sona erdiği ve kaçının sözleşmesinin işverence feshedildiği, fesih sebeplerinin neden ibaret olduğu, fesih sebepleri ve fesih tarihlerinde benzerlikler bulunup bulunmadığı, bu dönem içerisinde sendika üyeliğinden istifa eden işçilerin sayısının ne olduğu, üyelikten istifa eden bu işçilerin iş akitlerinin akıbetinin ne olduğu, iş akitlerinin istifa sonrası sürüp sürmediği, yeni işe alımla var ise bu işçilerin sendikalı olup olmadığı ve Mahkemece dayanılan oransal dengenin bu yeni giren işçiler sebebiyle mi ortaya çıktığı, geçmiş yıllar da nazara alındığında fesih tarihine yakın süreçte işyerinde sendikal faliyette bir artış yaşanıp yaşanmadığı hususlarında araştırmaya gidilmesi ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiği-
• 7. HD. 14.04.2016 T. 12779/8259


Her bir davacı işçi bakımından fesih nedeni ile bağlı kalınarak öncelikle iddiaya konu fesih yönünden delillerin değerlendirilmesi gerektiği, varsa eylemin barışçıl ve demokratik olup olmadığının, davacı işçi eyleme katılmışsa eylemin süresi belirlenmek suretiyle ölçülü biçimde kullanılıp kullanılmadığının değerlendirmeye alınması gerektiği-
• 9. HD. 14.04.2016 T. 11271/9332


Davacının iş akdinin feshine ilişkin fesih bildirim tutanağı düzenlendiği, ancak bu tutanağın davacıya tebliğ edilmediği, daha sonra bu bildirimi davacının tebliğden imtina ettiğine dair tutanak düzenlendiği ve davacıya mail ile bu bildirimin gönderildiği ancak bu mailin davacıya ulaşıp ulaşmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı tespit edilmiş olup tebliğden imtina tutanağında davacının telefonda olduğu, hazır olmadığı anlaşıldığından ve duruşmada tanık olarak dinlenen davalı tanığı, davacının tutanak tarihinden sonraki ayın sonuna kadar çalıştığını beyan ettiğinden ortaya çelişkiler çıkmış olup çelişkilere göre davalı tarafından davacının iş akdinin bir bildirimle feshedildiği ispatlanamadığından davanın yasal bir aylık süre içinde açıldığının kabulü gerektiği-
• 9. HD. 13.04.2016 T. 29079/9257
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Borçlar & Ticaret & İş” sayfasına dön